Aylin Rana Aydin / İSTANBUL – Mobilyada ‘sipariş krizi’ yaşanıyor. Çoğu firma, normalde en fazla 45 günde teslim etmesi gereken siparişleri, 60 gün ya da daha uzun sürede tüketiciye ulaştırıyor. Bazı firmalar ise aldıkları siparişi önce geciktiriyor, sonra da tüketiciye siparişi teslim edemeyeceklerini bildiriyor. Online şikayet platformlarında son dönemde tüketici şikayetleri, mobilya siparişleri konusunda yoğunlaşıyor.
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, mobilyada termin süreleriyle ilgili firmalardan kaynaklı sorunlar olduğunu belirtti. Pandemi ve sonrası dönemde mücbir sebep nedeniyle bu durumun olduğunu ancak şu anda firmaların daha dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Güleç, “Genel olarak sektör kaynaklı bir sorun yok, ancak bu firmalardan kaynaklı bir sorun. Özellikle teslimat süreleriyle ilgili tüketicileri daha çok bilinçlendirmek gerekli. Tüketiciler de sipariş konusunda termin sürelerine ve satış sonrası hizmetlere dikkat etmeli. Bize de konuyla ilgili şikayetler geliyor, firmaları da uyarıyoruz. Bu termin süreleri o kadar önemli ki… Örneğin firmalar ürünün bir hafta geç geleceğini söylesin ama zamanında teslim etsin” dedi.
‘İyi araştırılmalı’
Konunun firmaların üretim politikasının planlamasıyla ilgili bir durum olduğuna değinen Güleç, şöyle konuştu: “Mağaza ve bayilerle olan bir iletişim sistemi sorunu var. Bunu ödüllendiremeyiz, mazur göremeyiz. Firmaların bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Tüketicilerin alışveriş yapmadan önce firmaları araştırmasını öneriyoruz. Sözleşmeyi de sağlam yapmalılar. Tüketicilerin ürünün zamanında gelmemesi halinde tüketici mahkemelerine başvurma gibi seçenekleri mevcut. Böyle bir durumda tüketici daima haklı olacaktır.”
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, mobilya teslimatlarının gecikmesiyle ilgili şikayetler olduğunu belirterek, “Sektörde alışılageldik bir durum diyebiliriz. Örneğin, firma 20 gün sonra sipariş edeceğini belirtiyor ancak 20 günü aşkın bir süre sonra teslimat gerçekleşiyor. Özellikle sipariş üzerine yapılan ürünlerde bunlarla karşı karşıya geliyoruz” dedi.
Şikayetlerde ‘ayakkabı’ ilk sırada
Ticaret Bakanlığı, ayakkabı ürün güvenliğinin sağlanması amacıyla sahte ve taklit ayakkabı üretim ve satışına karşı denetimlere ağırlık verileceğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, son yıllarda ayakkabı ürünlerine ilişkin tüketici hakem heyetlerine yapılan şikayet başvurularında artış görüldü. Başvurular arasında ayakkabı ürünleri ilk sırada yer aldı. 2023 yılında tüketici hakem heyetlerine yapılan 727 bin 630 başvurudan 91 bin 527 tanesi yani toplam başvuruların yüzde 12.60’ı ayakkabı ürünlerinden oluştu. Bununla birlikte küresel markaların taklitleri olan sahte markalı ayakkabıların üretimi ve hem perakende olarak hem de internet yoluyla satışının yaygınlaştığı şikayetleri arttı.
‘Tüketici zararı talep edebilir’
Ürünlerin teslim alınmadan önce tüketicinin cayma durumu olabileceğini söyleyen Deniz, şöyle konuştu: “Ancak genelde tüketiciler bunu tercih etmiyor. Örneğin iki ay önce tüketici siparişi vermişse ve ürünün de fiyatı arttıysa tüketici parasını geri almak istemiyor ve ona razı oluyor. Tüketici parasını geri alabilir, bu gecikmeden dolayı ilave bir zarar görmüşse bunu talep edebilir. Ürünü belirlenen tarihte teslim alamadığı için sözleşmeden dönen tüketici aynı ürünü güncel tarihte aldığında daha fazla para ödüyor ise aradaki farkı firmadan tazmin edebilir. Yüksek enflasyon ortamında tüketicinin satıştan dönmesi aslında bir anlamda maddi zarara yol açıyor. Firmanın gecikmesinin kabahati tüketiciye yüklenmemeli.”